Tüketici Avukatı Ankara
16 Ağustos 2016
Tüketici Avukatı Ankara
Tüketici davaları tüketici mahkemeleri tarafından görülmektedir. Tüketici mahkemeleri bulunmayan yerlerde ise tüketici davalarında yetki Asliye Hukuk Mahkemelerindedir. Ülkemizde gün geçtikçe tüketici hakları alanında gelişmeler ve iyileşmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmeye bağlı olarak tüketiciler daha fazla hak arayışına girmektedirler. Tüketici mahkemesi davaları son zamanlarda oldukça fazla sayıda artmıştır. Tüketici Davaları yoğun çalışarak deneyimi fazla olan Tüketici Avukatı Ankara da fazlalaşmıştır.
Tüketici mahkemesi tüketicilerin her sorununa çözüm üretmeye çalışmaktadır. Uyuşmazlıklarla ve usulsüzlüklerle de ilgilenmektedir. Son yıllarda kredi kartları ile ilgili davalara sıkça rastlanmaya başlanmıştır. Tüketiciler haklarından ne kadar çok haberdar olursa, o kadar haklarını koruma yoluna gitmektedirler. Haklarını öğrenmeyen kişiler mağdur duruma düşmekte ve doğan zararları kendileri karşılamak zorunda kalmaktadırlar.
Kredi kartı davalarında alınan kararlar birçok kredi kartı sahibi için örnek olmuş ve onları da dava açmaya teşvik etmiştir. Tüketici mahkemelerine başvurmadan önce bir tüketici avukatı ile danışmak hem haklarınızı öğrenmek hem de dava sırasında neler olabileceğini öğrenebilmek için gereklidir.
Tüketicilerin geneli yalnızca büyük sorunlarda mahkemeye ya da tüketici hakem heyetine başvurma yoluna gitmektedir. Bunun yerine her problemde bu makamlara başvurulursa gün geçtikçe oluşan problemlerde azalma görülecektir. Ayıplı mal, kredi masraflarının iadesi ile ilgili Tüketici Avukatı Ankara ile birlikte karar varsa icra takibine, karar yok ise Tüketici mahkemesine dava açılır.
Tüm Trafik Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat İmkanları
4 Ağustos 2016
Tüm Trafik Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat İmkanları
Gerek dikkatsiz sürücüler gerekse trafik koşullarının elverişsiz olması gibi nedenlerden dolayı her sene ülkemizde binlerce irili ufaklı trafik kazası meydana gelmekte ve bir çok insanı hem maddi hem de manevi olarak büyük zararla içerisine sokmaktadır. Bu nedenle trafik kazasında hatası olmayan kişilerin duruma göre trafik kazası tazminatı almaları mümkün olan bir işlem olmaktadır. Tamamen kazanın türüne ve istenmekte olan tazminatın türüne göre şekillenmekte olan bu işlemler şu şekilde olmaktadır. İlk olarak kaza türüne bağlı olarak ölümlü durumlarda kazazede yakınlarından dolayı doğmakta olan maddi zararları için açılmakta olan maddi ve manevi trafik kazası tazminatı adı altında ele alınmaktadır. Bu gibi durumlarda kazazedenin birinci derece yakınları yanı bakmakla yükümlü olduğu aile bireyler ve kazazedenin yardım ettiği kanıtlanabilmekte olan tüm kişiler yararlanabilmektelerdir. İkinci olarak ise yaralanmalı kazalar sonucunda oluşan tazminat hakkı olmaktadır. Kişinin uğradığı tüm maddi ve manevi zararlar aynı zamanda gelecekte kaz nedeni ile oluşacak olan tüm zararlar hesaplanarak bir tazminat bedelinin belirlendiği bu işlemde kazazede oldukça yüklü tazminatlar alabilmektedir. Trafik kazası tazminatları içerisinde son durum ise maddi hasarlı trafik kazası tazminatı işlemleri olmaktadır. Bu gibi durumlarda kazada hatası bulunmakta olan kişi genel olarak oluşan maddi hasarı ödemekte olduğu için pek mahkeme yoluna başvurulmamaktadır. Ancak bu yapılmaz ise veya kazazede tarafından manevi bir tazminatta talep edilmek istenilir ise yine tüm tazminat işlemleri için ilgili adli kurumlara başvurma hakkı bulunmaktadır.
Tenkis Davası Hakkında Bilgi
4 Ağustos 2016
Tenkis Davası Hakkında Bilgi
Miras konusun hukuka yansıyan taraflarında görülen tenkis davası, tenkise uğradığını iddia eden kişi tarafından açılır. Temelindeki hareket, miras bırakan kişinin vefatıyla beraber hakkına tecavüz edildiğini öne süren kişinin daha fazla hak aldığını belirttiği kişiden davacı olması şeklinde ifade edilebilir. Daha temiz bir ifadeyle özetlemek gerekirse A kişisinin vefatıyla beraber B ve C kişileri mirasçı konumuna gelir. B kişisi, hakkından daha az miras aldığını düşünür ya da C kişisinin hakkından daha fazla aldığına karar verirse bu konuda dava açabilir. Buradaki A,B,C kavramları tamamen farazi olurken; onları çoğaltabilir veya farklı isimlerle çağırabilirsiniz.
İlerleyiş Aşamaları
Belirli durumların ışığında açılmak istenen tenkis davası, miras bırakacak kişinin vefatına kadar açılamaz; çünkü ortada tenkis olabilecek bir durum doğmamış olur. Kişi, kendisinin tenkise uğradığını düşündüğü takdirde 1 yıla kadar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açabilir; bazı durumlarda mevcut süre 10 yıla kadar uzar. Bunun için miras bırakacak kişinin bıraktığı mirasın açıklanması, üzerinden 10 kadar süre geçmesi gerekir. Dava, belirtilen süreler ışığında açılmaz ise kanunen hükmü kalmaz. Bu sebeple, hakkının tecavüze uğradığını düşünen kişinin doğru adımlamalar ile elini çabuk tutması büyük önem taşır.
Tersi Durum?
Açılacak olan tenkis davası, yalnızca mirasçı tarafların birbiri üzerine bağladıkları kararsızlık üzerine değil; aynı zamanda mirasçının üzerine kalan borçlar için de açılabilir. Mirasçı, miras koşullarıyla belirtilen durumu gereceğe dökebilmek için aranan şartlardan kaçabilmek adına tenkis davasında bulunabilir ve borçlandırma yolundan kurtulmanın çalışmasını yapar. Elbette bu mevzuda karara bağlanacak farklı unsurların varlığı dikkate alınır; verilecek olan karar, belirli yetkilendirme işlemleri sonucunda ortaya çıkar. Söylenenler ışığında tenkis davasının farklı şekillendirmeler ile açılabileceği; açılan davanın adli süreçte değişik kararlar ile sonuçlanabileceği görülür.
Tapu İptal Davası Nasıl İlerler
4 Ağustos 2016
Tapu İptal Davası Nasıl İlerler
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal davası¸ belirli koşulların hükmü ile neticelenip taraflarca arzu edilen sonuca bağlanır. Tapu iptali konusunda açılan davalar, farklı nedenlerin varlığına istinaden açılabilir; ama arzulanan sonucu elde edebilmek için konu adına bilinçli davranılması gerekir. Sonuçta tapu gibi taşınmaz malların hakkı adına açılan davaların dikkatlice araştırıldığı, herkesçe malum bir konu olduğundan dolayı bu noktada geçerli sebeplerle hareket edilmesi büyük önem arz eder.
Dava Açma Sebepleri?
Ortada kabul edilebilir bir sebep olmasa da:
- Tescil
- Tescilin tadili
- Terkiniyle aynı hakların zedelenmesi
Gibi durumlar için dava açılabilir. Dava açımı, belirtilen sebepler ışığında olabilirken; haklı sebeplerin doğrultusunda da sonuç bulabilir; fakat daha önceden belirtildiği gibi dava açma durumunda dikkatlice hareket edilmesi, oldukça mühim konular arasında yer alır. Açılan tapu iptal davası, konunun uzmanı olan avukatlarca işleme sokularak sonuca gidilebilir; tabi bu konunun boydan boya araştırılması, eldeki delil ve yetkilerin incelenmesi gerekir.
Dava Açma Süresi!
Birçok konudan farklı olarak tapu iptal davası için herhangi bir zaman aşımı süresi bulunmaz. Taraflarca haklı olduklarını ortaya çıkaracak değerlerin vuku bulmasıyla beraber; tapu iptalinin gerçekleşmesi yolunda dava açılabilir. Hangi sebeplerden ötürü dava açılacağını belirttik. Belirtilen sebepler, meydana gelirse zaman aşımı olmaksızın dava açılabilir. Sonuçta tapu ve tapunun varlığı, taşınmaz statüsünde olduğu için devletler üstü varlık olarak karşımıza çıkar.
Davanın Düşmesi!
Tapu iptalini sağlayabilmek için açılacak olan davanın süresiz olacağını belirtmiştik; ama bazı durumlarda onun düşeceğini de söylemeliyiz. İptal kararı için dava açan kişi, dava süreci tamamlanmadan vefat edecek olursa dava düşer ve davacının yasal mirasçıları dahi durumdan yararlanabilmek adına yeni bir dava açamaz.
Tanıma ve Tenfiz Davası Hakkında Bilinmesi Gerekenler
4 Ağustos 2016
Tanıma ve Tenfiz Davası Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Yurtdışında açılmış ve sonuca bağlanmış olan boşanma davaları, maalesef ülkemiz hukuk sitemi içerisinde kabul görmüyor. Davanın sonuçlandığı ülkeye göre bekar olan kişi, ülkemizde halen evli gözükürken; bu durum miras, yeniden evlenme gibi işlemler için sorun teşkil edebiliyor. Olası sorunu çözebilmek adına açılan tanıma ve tenfiz davası, kişinin Türkiye nezdinde de bekar gözükmesini sağlar. Medeni yapı içerisinde bekar gözüken kişi: miras, yeniden evlenme gibi farklı konularda sorun yaşamaz.
Gerekli Belgeler
Açılacak olan tanıma ve tenfiz davası için bazı belgelerin varlığı, oldukça büyük önem arz eder.
- Boşanmanın gerçekleşmiş olduğu yabancı mahkemede alınan karanın aslı
- Verilen boşanma kararının kesinleşmiş olduğu belirten şerh veya apostil şerhi
- Verilen boşanma kararının yeminli tercüman tarafından çevrilmesi, çevrilen tercümenin noter ya da konsolosluğa onaylatılması
- Boşanan kişilerin nüfuz cüzdanı veya pasaport fotokopileri
- Davanın görülmesi için tutulacak olan avukata dair vekaletname
Belirtilen belge ve bilgiler, davanın Türkiye’de açılabilmesi için katiyetle temin edilmelidir; aksi takdirde davanın sürdürülmesi imkansız hale gelir ki bu durumda arzu edilen boşanma gerçekleşmez. Yabancı ülkede yapılmış olan boşanmayı Türkiye’de tanımlayabilmek için Aile Mahkemesi’ne başvurulur. İzmir, İstanbul, Ankara’da bulunan mahkemeler dava açılabilecek durumda olup; kişi Türkiye’de yaşamıyorsa avukatına vekalet vermeli, bu sayede dava sürecini gerçekleştirmelidir.
Hangi Ülkeler?
Ülkemizde açılacak olan tanıma ve tenfiz davası,
- Almana, Hollanda, İngiltere, Avusturya, İsviçre, Belçika, Fransa, Norveç, Macaristan, İtalya, İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, İsveç, Slovakya, Gürcistan
- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada,
- Avusturalya
- Azerbaycan, Türkmenistan, Rusya, Japonya, Çin
- Mısır gibi ülkelerde geçerli olur.
Davanın dikkatli bir şekilde incelenmesi ve takip edilmesi, oldukça büyük önemde olup; ileride yaşanacak olası negatiflikleri öncesinde önler.